25 Nisan 2020 Cumartesi

Bir rmzn gecesi

Ramazanın 2. günü geçti 3. güne bağlayan gece saat 02. 17 de telefon notlarımi kurcalarken birden kensimi blokta günce yazarken buldum.

Koronavirüs Kovit 19 (pandemi) günlerinden geciyoruz. 4 günlük sokağa çikma yasağının (kısmi yasak, firinlar açık 14.00 a kadar marketler açık) son gününe uyanacağız. İhh da kumanya dağıtimlari yaptim bugün. Kac zamandir haber bültenlerini takip etmemek iyi birşeymiş. Biraz olsun psikolojik olarak ilerleyiş kaydetmemis oldum. (bu kelimeyi özellikle seçtim)

Y. odasındayim. eşim ve evladim uyuyorlar. Bir ilk bahar günü. Mor salkimlar ilcemizde büyümüş. Güzel kokularını saçıyorlar. Namazlarimi, okumalarımı, dilimi, uykularimi ve davranışlarimi rayina oturma cabam sürüyor. Negatif dönüşleriyle karşılaşmıyor değilim.

Oglum ihsan sanırım 10 ayi bitirdi 11 ayina girecek. (şuan beşıkte uyuyor) alt iki ve üst 4 dişi çıkti. alt diger dişlerinin birinin ucu ufaktan görünüyor. Karınca kadar cevik bir emeklemesi var. Yürümesine ramak kaldi diye biliriz. Tutmadan 2 adim yüruyüp, saniyelerce desteksiz ayakta durabiliyor. Mımmmmıh, adaaa adaa, kelimeleriyle seviyoruz.

Eşim... Güzel bir diyete başladı. karalı ve spor destegiyle diyetini sürdürüyor. İradesi sağlam Maşallah. Bu aralar biraz aramız limoni. Acaba diyorum cicim aylari geçti ondanmı diyorum, tani bu kendi kendimi kandirmaca biliyorum. Benim ona  onun bana yanlis gelen üslup, davranış ve alışkanlıklari var. Benimkiler malum (koca yerine konmak) bunu yapmiyor degil tabi. Ama benim beklentimi karşılamiyor. Belkide yapmadigim seyi bekliyorumdur. Saygı, hürmet, sözde yumuşaklık, anlayış, ilgi, güler yüz, fedakarlık.... Aaa ben bunlari tam yapmiyorum galiba evet.  O nedenle kendimi duzeltmeliyim. Evet Evet empati yapinca bu çıkıyor. 2+2 4 oldugu gibi net. Her neyse sonuc olarak ben bu aralar çabuk affet(de)meme, içerleme, karşıdan özür beklemeye başladim. Bende yoğruluyordum. Hatta aldigim yeni kitabi (veba) bana sorarsan aile içi yardimlarimdan yavas okuyordum. -kendime suç bulmuyorum ilginc- Ama asil mesele eşimin halledemedigi bazi sorunlar vardi. Bendr onlari halletmesine yarsimci olmuyor bana göre olamıyordum. Bir sıkıntilari vardi galiba benim icerisinde buyudugüm kültürün evlilik hayatima yansimalari onda şoka neden oluyordu. doğum sonrasi yasananlarda bunlaro hep kaşiyor galiba. Bence bir aile danışmanına  gitmeden bu tekrar edecek. Ben onu seviyorum. sevgimde hic azalma yok aksine artma var. ama bu olaylar birbirimizi yıpratmamiza neden oluyor var kötü yönümüze birbirize karşi açıga çıkartiyor. böyle olsun istemiyorum. "biraz düşün, bir şeyi 2 kez söyletme, ayaginla oynama, kilozetin kapağını kapat, perdeleri acik tutma, saçın kokuyor, anlayışsızsın, adaletsizsin, söylediklerinle yaptiklarin birbitini tutmuyor, keske evlenmeseydim, hiç evledigimiz gibi değilsin, lavaboda bekleme, telefonla oynama lavaboda" evet haklı.

İhsan ağladi ve yazmaya ara verdim az önce. Agliyordu (öksürük gibi başlamayan ağlamadan) ama ben sinirlenmiştim. benimkide is işte rahatim bozul du ya. 

Neyse devam. Ramazan günü vürüsten evde kılmak durumunda kaldığımız teravih namazını daha hic kilmis değilim. Eşimi davet edemiyordum teravihe. teravihe davet etmek yatsıya davey etmek gibi. O istemiyor camaatle kilmak. ben bir süredir teklif etmeksizin tek kılıyorum yatsıyı. o nedenle teravih kılmadık ailecek birlikte.

Keşke o "hep aynı şeyleri söyletiyorsun, hic dülme yok, hep kendini hakli çıkartan sözler kuruyorsun, her şeyimi eleştiriyorsun" dedigi konularda cidden kendimi çok üzdüğumu (kafama taktiğımı) ve üzup yıpratınca modumun düştügünü ve ona bırak artik kendime faydam dokunamayacak hale geldiğimi bilse (anlasa) ben de ne yapiyorum kendimi yıpratmamak icin kaçış ve yokmuş gibi "taktiği" uyguluyorum. Ama buliyorum bu yasadıklarimiz invir cekirdegini doldurmayacak dertler. biz büyutuyoruz belkide. Neyse kafam karıştı... Sonuç olarak seviyorum.  Korkuyorum ona birsey olmasindan. Depremden vs korkuyorum. O da bugun davlumbazdaki kuştan korkusunu iletmisti. ben ise onun bu halini cok seviyor be öylesine masumca görüyorumki...

Bu kadar. Saat 3.12 sahur icin kurdugumuz alarmlar birazdan calar. Güzel gunler eskiden andığımız ani olmasin bu günlerimiz ve yarinlarimizda güzel olsun istiyorum.

He bide galiba kendimi yetiştirmedigim sürece (disipline olmuş bir okuma, ibadet) pişmanliklar ve ic sızılarım hic dinmeyecek.


SONBAHARA MERHABA


Seninle geçireceğim mevsimlere,sonbahara merhaba.


Bir ağaçtan kaldırımlara dökülen yapraklar gibi huzur yağsın betonlaşmış kusurlarımıza;
sararmış, solmuşcasına değil!
Yürek iklimlerimiz rahmet yağmurlarıyla sırılsıklam etsin bizleri.
Seherin esintisi çölde kavrulan dertlerimize bir serinlik versin.
Caddelerde uçuşan çerçöp olsun hatalarımız. Gecenin zifiri karanlığında çakan şimşekler gibi aydınlatsın sevgimiz etrafı.

Sonra yarsız kalmış ellerimizin hasretini bir kar soğuğu dindiriversin.
Göz alıcı rengiyle kar gibi ışışıl parıldasın gözlerin.
Sevdiğimm...Sevdiğim...
Sonra birlikte kurduğumuz yuvamıza cemreler düşsün.
Nidâmız olsun geleceğe! Toprağın yeşerdiği gibi yeşersin yuvamız.

Sonra yaz sıcağının aksine gölgemizde serinleyelim.
Doğayı ısıtan güneş, geceleyin doğan ay gibi...


10.04.2020 doğum günü şiiri

Fenası gelsede meşkalenin eyle sabır...
Emsalsiz değil günahlarımız, eyle istiğfar ve tevbe-i sâdır
Rıza göster hep ondan gelene, boyun eğ  kurtuluş sırattadır.
Değmesin ateş tenine Ey kul iradeni irâd eyle de orada dur.
Alemlerin Rabbi olana kulluk et birliğine tâdil eyle doğru olan odur.

Nedendir bilinmez bu isyanım kurtaramayacak beni dünya iskânım.
İhsan et Ya Rab bu benim gayrıihtiyarim.
Dünyaları versende bu mücrime, ben isterim sâfî.
Ah etsem bir mühlet, duâ kabul et bu benim erkânım.